31 Mayıs 2011 Salı

emre'nin mesajı

en sonunda kaç yıl aradan sonra fener şampiyon oldu ve komplo teorileri diz boyu.eğer Trabzon şampiyon olsaydı terinin son damlasına kadar hak etmiş olacaktı. Ama beklenen olmadı maalesef türkiye’nin dörtte üçü için.eee ne olacak.hiç zaman kaybetmeyelim, bari ortalığı karıştıralım.karıştıralım, mide bulandıralım da nasıl olura olsun.bak zaten fener şike de yapmış.fener Ankaragücü maçını satın almış gördüğümüz kadarı ile.ewet nasıl bir şike ise maçı izleyenler iyi görmüşlerdir, maçın en hırslı futbolcusu idi bahsi geçen futbolcu.sağa sola saldırdı.helal olsun böylede olması gerekir.birde şike yapmasa fener neler olacak merak içerisindeyim.
Tabi birde gençlerbirliği Trabzon maçında burak’ın gençlerli futbolculara söyledikleri çok etikti bizim medyamıza göre ki, kimse takip etmedi.geçen sene rüştünün kupa finalinden önce yaptığı telefon konuşmaları da öyleydi demek ki medya hiç takip etmedi.tabi bu konudaki otoritemiz serhat ulueren’e sormak gerekir, hangi konunun daha etik olduğu.
Ama çuvaldızı da kendimize batıralım.şurası kesin ki Fenerbahçe sevilmiyor Türkiye kamuoyunda.bari fener bünyesi içerisindeki insanlar maksimum özeni göstersin ki, bu tür diyaloglara girilmek zorunda kalmasın kulüp.zaten olmadığına inanıyorum ama emre'nin ve çevresini de fırsat bırakmaması gerekirdi bu tip durumlara.bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum.

22 Mayıs 2011 Pazar

tarih harbi şampiyonu gördü.

fazla söze gerek yok.bu kadar mücadelenin sonucunda şampiyon belli oldu.ewet şampiyonu tebrik edelim.çünkü sadece rakiplerle değil, sağolsun medya ve siyaset dahil kamuoyu gazıyla, artı motivasyon ile oynayan rakipleri yenip şampiyon olduğu için tebrik edelim.kimin emeği var ise yürekten kutluyorum.şu son maça özel sivası ve özellikle erman kılıç'ı kutluyorum.seneye belki trabzon alır.almasıda gerekir.neyse karabük'ü kutluyorum.fenere oynadığını trabzon'a oynamadığı için.ama aynı tebriği bursa antep ve diğerlerine de göndermeyide unutmayalım.ama eskişehir'i iki kat kutluyorum.at gözlüğü ile izleyenler göremezler, fenere ve trabzon'a aynı oyunu oynadığı için.bülent uygun fenerli diyenlere diyecek o kadar çok cevap var ama gerek var mı?vay onbeşinci hakem diyarbakırlı, aziz yıldırımın hemşehrisi diyenlere diyecek o kadar çok şey var ama değer mi?işte sonuç ortada ve şenol güneş'in haftalar önce dediği gibi adelat ve hak yerini buldu.hoş şenol hoca yan çizdi yorumundan ama canı sağ olsun.emeği geçen herkesin, terinin son damlasına kadar helal olsun bu şampioynuluk.
ne mutlu seni sevene, ne mutlu harbi gerçek şampiyona.
bir notda özeleştiri olarak düşelim ki, faydamız olacaksa olsun.belkide aykut kocaman'ı en çok eleştiren ve adamlığını değil ama hocalığını pek beğenmeyen birisiyim.elbet şampiyonluklar sadece hocaya endeksli değil.bir sürü etken var.ama bu sezon o kadar gitti denilen maç zor geri geldi ve o kadar tamam bitti kazandık dediğimiz maç kaybedildi. yeter ki ders alsınlar ve hataları lütfen düzeltsinler yoksa her sene bu sene gibi olmaz. bjk ve gs'nin olduğu ligde bizi medya, kamuoyu ve malum etkenler çiğ çiğ yer.

11 Mayıs 2011 Çarşamba

tarih kupa aldı yazacak.

bu akşamki kupa finalinin tamamını izlemedim ama ara ara baktım.izlediğim bölümlerde top hep belediyede idi.beşiktaş ömer üründül'ün tabiri ile kontrollü ve defansta bekliyordu.ve ayarlasan olmaz hafta sonundaki maçı olaylar nedeni ile oynamamıştı.böylece kondisyon ve fiziksel olarak da iyi durumda.nede olsa maç uzun.90 dakika içinde olmase bile uzatmalar var felan.belediye takımı istim üzerinde ve büyüklere karşı (gs hariç)hep motive ve iyi.fakat hızlı gelişen atakta beşiktaş golü buluyor.ama toparlanıyor belediye takımı ve yandan bir orta, ve gol.o da ne?ofsayt.yan hakemden kaçmamıştı ve yakalamıştı.yok yok tekrar izleyince hata yapmıştı.aslında golün geçerli olması gerekiyordu.ama hakemde insan, hata yapabilirdi.ama rakip fener olsaydı o zaman şaibe aranabilirdi (devlet tv ekralarında bile alenen söyleniyor artık) ve hatta kesin hakemi ayarlamış olurdu.hani hafta sonu emenikeyi (sanki kendi oyuncusu) oynattırmamıştı ya.neyse ikinci yarı belediye toparlanıyor ve hatta öne bile geçiyor.ama ne hikmetse koruyamıyor, maç uzatmalarda bitecek.olmazsa penaltılar.nitekim penaltılarda belli oldu kupanın sonucu ve hakederek kazandı bjk.bence değil hani fenerli olan fakat sahipleri ve müdürleri diğerlerinden olan medya nezdinde.neyse bjk başkanının babası hastaneye kaldırılmış(geçmiş olsun).demek bu kupada hastaneye gidecek rıdvan dilmen'in dediği gibi.bilmiyorum hayattamı değil mi bence mahmut özgener'in babasınada götürmeliler.işte böyle, belkide tarihlerinin en kötü sezonlarından birisini kupa ile bitirdi bjk.artık önümüzdeki senenin hesaplarını yapıyor.diğer bir ayrıntı moralsiz ve yorgun belediye takımı hafta sonu şampiyonluk adaylarından trabzona gidecek.yenilirse eğer mazerete ne hacet.olası trabzonun puan kaybetsi durumundaki senaryoyuda söyleyeyim.belediye takımının başkanı aziz yıldırım'ın kankası.

uzattık asıl konumuz fenerbahçe.sadece futbol takımı olarak değil tüm branşları ile birlikte tarihinin en iyi sezonlarından birisini geçiren fenerbahçe belkide sezonu kupasız kapatacak.ve tarih yazmayacak.ama tarih hakem hatalarıyla olsa bile kupayı bjk aldı yazacak.(bjk'nin son aldığı kupalarda olduğu gibi, ne hikmetse).izlememeye gayret etsemde dek geldiği zaman baktığım hıncal'da çıkıp konuşacak.aslında selçuk atılmalıydı.fener haketmeden kazanıyor.trabzon hakediyor felan saçmalayacak.bu sene kesin fener şampiyon nidaları ile aman yetişinde beraberfenerin şampiyonluğunu önleyelim derdinde.bütün yazarlar ikili averajın derdine düşmüş.vay adil değil, genel averaja bakılsın diyor.konu fener olunca herkes bıçaklarını biliyor.burada yönetimimize seslenmek istiyorum.baskette ve voleybolda olduğu gibi üst düzey takım kursunlar, teknik direktöre bile gerek kalmadan ve tarihi puan farklarıyla şampiyonluklar alalım.belki üç beş sene sonra biraz olsun sempatiyle bakalar şu takıma.

8 Mayıs 2011 Pazar

ne mutlu Fenerliyim diyene.

karabük maçı 0-0 devam ederken ve oyunda rölantide pek iyi gitmiyorken yazıya düşündüğüm başlık şampiyonu tebrik edelim-2 idi.aslında hafta içi yukarıdaki başlıkla bir yazı yazmayı düşünmüştüm ama pek vaktim olmadığından kalmıştı.kısmet bütünleşik bir yazıyla bugüneymiş.

hafta içi servisle işe gideriken beşiktaşlı bir arkadaşımla yaptığım diyaloğun sonunda böyle bir şey aklıma geldi.servistekiler bilirler benim futbolla ilgili olduğumu ve fenerbahçeli olduğumu.orta yaşlı karadenizli bir abimiz sordu?ne olacak bu sene, şampiyon olabilecekmisiniz diye.bende kendisine elbette şampiyon olmayı isterim ama pek umutlu değilim dedim.açıklama olarak da, futbolun pek sahada sonuçlandığına inanmadığımı söyledim.bu arada beşiktaşlı arkadaşım, zaten bir çok maçımızı hakemle aldığımızdan bahsetti.kendisine bu sezonki bir kaç hakem hatasıyla puan kaybettiğimiz maçı hatırlattım.hatta bunların içinde hakem hatasına rağmen kazandığımız beşiktaş maçıda vardı.haklı olabileceği bir maçın, fenerin attığı ilk golün ofsayt olduğu gençlerbirliği maçı olduğunu ama bu maçı fenerin iki farkla kazandığını, ancak trabzonun aynı takımı ne tesadüf ilk gölü ofsayt olan, fakat tek farklı kazadığını hatırlattım.fakat zaten tüm fenerin aleyhine olan şeyler umrunda değildi ve normaldi.

ewet karar verdim ve sadri şenere bir defa daha hak verdim.gerçektende ben türkiyenin dörtte birlik dilimine giren taraftaydım ve mutluydum.ne mutlu ki fenerliyim.bu sebeple ülkemizin kurulmasına önderlik eden Mustfa Kemal'i anmadan geçmeyelim.

bu akşama dönersek.Karabük futbol takımını canı gönülden tebrik ediyorum.erkekçe mücadele ettikleri için.yücel ildiz'i tebrik ediyorum.saha kenarda terinin son damlasın kadar futbolcularından çok efor harcadığı ve böyle bir takım ortaya çıkardığı için.ayrıca aynı mücadeleyi trabzon maçında da bekliyorum.seyirciyide tebrik ediyorum.takımlarını güzel bir şekilde destekleri için.ama galiba tezahürat azlığı varki trabzon şampiyodan başka bir tezahüratları anlaşılmadı.buca-trabzon maçını izlemedim ama maçın sonunda gol attıktan sonra dakkasında yemek neyin nesidir anlamadım.ayrıca hocalarının verdiği röportajda açıklıla dediği şu cümle anlamlı bence:1-1'den sonra ya beraberlik için oynayacaktık, yada gol atmak için saldıracaktık.biz ikincisini seçtik:)hoş bu maçı kazansa bile küme düşmesi garanti bir takımın hocası böyle diyor.sanki şampiyonluğa oynuyor.yinede lige renk kattıkları ve bu sene fenere en çok gol atan takım oldukları için tebrik ediyorum.umarım seneye tekrar süper lige dönerler.

3 Mayıs 2011 Salı

yeter ilker yasin

malumunuz fenerbahçe taraftaryım ve bu blogda da dilimin döndüğünce fenerbahçe yazmaya çalışıyorum.ama bunun yanında da şimdilerde o kadar değil ama televizyonda üçüncü lig maçlarını bile karçırmayan futbol takipçisimi dersiniz, fanatiği mi dersiniz bilmem izleyicisiyim. üstelik bu iştende televizyonlarda saatlerce geyik modunda konuşanlar, gazetelerde işkemden yazan kalemşörler gibi parada kazanmıyorum.ee bahisde oynamıyorum.zevk işte.neyse, eğer maç fenerbahçe maçı değil ise çok lazımmış gibi ve bananeyse bir tarafı desteklerim.belki maç izelmek için bir sebep mi olsun diye artık bilmem. bu akşam ki barcelona - real madrid maçında olduğu gibi.geçmişten beridir real madrid'i desteklerim sebepsiz.barcelona'dan haz etmem futbol dışı politik sebeplerden.neyse uzatmayalım, tur zaten ilk maçta belli olmuştu ama işte benimkisi de bir umut.belki real maçın başında atar sonra orta saha mücadele son dakikalarda bir tane daha sıkıştırır, maç uzatmaya gider felan.maçı kafamda oynuyorum kendimce.ama herkesin malumu barca son yılların en komple takımı sayın ilker yasin'in deyimi ile.gerçektende süper futbol, süper yetenekli futbolcular....daha ne olsun.biraz da dokunduralım.bu barca zaten hakem desteği vaya uefa bilmem ne desteği olmadan da bu real madrid'i rahat eler.aksini kimse savunamaz.ama galiba futbolda başarı her zaman saha içinde güçlü olmaktan geçmiyor.sahanın dışında da güçlü olacaksın ve sempatik olacaksın, sevileceksin.fenerbahçe'nin Türkiye sınırlarında sevildiği gibi olabilri mi sizce:)?fanataik galatsaray'lı ilker yasin bile hiç çekinmeden maç boyu barca'yı destekleyecek mesela:) masceranun veya alvesin bir tekme olmasa bile zaman geçirme amaçlı yerde yatıp zamanı eritmesine ihtiyacı yok o takımın, zaten top hep onda.veya barcaya çaldığı düdükleri reale çalması, barca kalesine gol olarak geri dönmeyecek mesela.ama televizyon başında gördüklerini değilde görmek istediklerini ve artı maç hariç herşeyi anlatan spikerlerden bıktım valla.maç izleme isteğimi ortadan kaldırıyorlar.gerçi ne yıldo'lar, ne bülent karpatlar gördük bu özel teleizyon ekranlarında, geçmişteki o güzelim maç spikerlerinden sonra ama sabri ugan'a da şükür ilker yasin'e de şüükür diyemiyorum.yeter bi güzel maç anlatan spikerler bulun lütfen:)))