5 Kasım 2017 itibariyle 2017-2018 sezonu henüz 11. haftası tamamlanmamış maçlar olmasına rağmen Fenerbahçe futbol takımı 4 galibiyet, 5 beraberlik ve 2 yenilgi ile 6. sırada ve rakipleri kazanırsa dahada aşağılara doğru yol alacak. 21 gol atmış, 16 gol yemiş, ayrıntılı istatistiklere bakmıyorum bile. Sonuçta sahada sıkıcı ve taraftarı hasta eden oyun var. Herkes bu sonuçları zaten biliyor ama sinirim geçsin diye malumun gazeteciliğini yapıyorum. İç sahada 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi, dış sahada ise 2 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgi. bejekeyi yenmişsin, gese ile deplasmanda beraber kalmışsın, ancak yılların fener klasiği hep alt sıra takımlarına puan kaybetmişsin. Üstelik bu sene bu alışkanlığa iç sahada puan kaybetmeyide eklemişsin.
Bugünlere nasıl gelindi her taraftarın fikri var ve hepsine saygım var, kendilerince de sonuna kadar haklılar. İdari, teknik vesaire kulüp içi sorunlar. Yetmezmiş gibi lobi becerememe sonucu kulüp dışı faktörlerde eklenince kaçınılmaz son:başarısızlık. Her şey geliyor teknik ekip ve oyunculara yıkılıyor. Belki zincirin son halkaları ama maalesef ülkemizde spor mantalitesi gereği hesabı hep onlar ödemek durumunda kalıyorlar. Çünkü sahada güzel oyun ve sonuç yok. Yönetim konusuna girmeyeceğim. Çetrefilli ve taraftar olarak yapacak bir şey yok.
Sezon başında; Giulano Zenit'e 7m€, Soldado Villreal'e 5m€, Dirar Monaco'ya 3,6m€, Valbuena Lyon'a 1,5m€ ödenerek, Kameni, M.Ekici ve Isla(elden 1m€ ödendiği söyleniyor) Bonservissiz transfer edilmiş. Neto ve Jansen kiralık, üstelik jansen için 2,5 m€ kiralık bedel ödenmiş. Eljif Elmas, altyapıdan çıkanlar ve kiralık dan dönenleri saymıyorum.
Para lazım olduğu için Kjaer 12,50m€'ya Sevilla'ya, Emenike 2,5 m€'ya (1,5 unu fenerin verdiği söylenir) Olimpiakos'a, van der Wiel 1m€'ya Cagliari'ye, Stoch 1m€'ya Slavia Prag'a, Hakan Çinemre 360bin€'ya Göztepe'ye satılmış.
Harcanan ve kazanılan paralar kafa kafaya. Tabi birde teknik ekip konusu var. Malum eski hoca gitmiş ve mayısta açıklanacağı söylenen hoca konusu var. O konuya geleceğim.
Bende taraftar olarak mutlu olmak için zamanı geri saracağım ve adına fantazi futbol mu dersiniz, menejerlik oyunumu dersiniz bir kaç durum ortaya koyacağım. Yanlışı hayal edersem sonuç bugünkünden daha kötü olur muydu diyeceğim kendi kendime. Tabi geçmiş senelerdeki transfer başarısızlıklarına sayfalar yetmez.
7m€'luk Giulano yerine Recep Niyaz'ı geri getirsek, çakma RVP Soldado ve Jasen'i almayıp, yerlerine Ahmethan Köse ile devam etsek, Dirar yerine ona verilen para ile takıma cuk oturmuş Lens'i alsak, Isla yerine Antep'ten serbest kalmış Barış Yardımcı'yı alsak (üstelik fener altyapısından çıkmış), Neto yerine Hakan Çinemre ile devam etsek veya Bursa'nın aldığı Titi'yi alsak, hadi para lazım Kjaer, Emenike'yi, gazetelere göre sözde talipleri olan Josef de Souza, Roman N. ve Ozan'ı satsak ve yerlerine atıyorum Kasımpaşa'dan Castro veya altyapıdan gençler ile felan devam etsek. Hasan Ali ile devam etmesek, Valbuena'yı almasak.....Başlarına da sokaktaki diploması bile olmayan bir taraftarı hoca olarak koysak acaba Fenerbahçe forması ile maçlara çıkacak bu takım kaç puan alırdı.Fenerbahçe'nin forması ilk beşte olur. Kimin oynadığının önemi bile yok. Tabi yukarıda yaptığım takım çapsız ve o takımla hedef şampiyonluk olmaz. Ancak geleceğin takımı vs. hedeflenirdi. Ama Fenerbahçe'nin hedefi gelecek senelerin takımını oluşturmak değil her şartta şampiyonlukdur.
Hoca konusu bambaşka. Futbol oynatma prensipleri belli olan ve bunun da büyük takımlara uymadığı aşikar olan Aykut Kocaman yanlış tercih idi ve buda ortaya çıktı. Konya ile aldığı kupadan sonra varsa eğer bir fener lobisi milli takım için dillendirilmeliydi adı ki Fenerbahçe camiası içinden çıkıp mili takım yöneten hiç bir spor adamı yok uzun zamandan beridir. Ersun Yanal dışında pek bir örneği de yok Türk bir hoca ile Fenerin coştuğunun. Futbolda da medyanın da haber amaçlı dillendirdiği gibi en azından bir Obradoviç modeli olmasa da, kendini kanıtlamış yabancı en doğru tercih olurdu iyimser bir tablo için. Tabi yeni bir Terraneo ve Perreria modeli de olmamalıdır bu model. Atıyorum geçen sezon sonunda Dortmund'dan ayrılan Tuchel fena durmazdı. Heyecanlı, alttan yukarı doğru gelmiş hep. Şampiyonluk hedefleyen takım çalıştırmış, büyük takım camiası görmüş genç bir hoca. Yanına mutlaka bizim ligi bilen birisi de şart. Yoksa adam burayı tanıyana kadar ilk devre bitiyor. Hoş burayı bilenlerin yaptığı da ortada. Bugün bizden puan alan İrfan Buz ve Tuncay Şanlı olabilirdi zannımca. Değişik senaryolar var. Var ama bu arada İngiltere ligi gibi liglerde çalışmayı hedefleyen bu hocaları ikna edecek vizyonda yönetici lazım en başta. Yabancı transferi için de ille isimli ve pahalı olması gerekmez, mümkünse hepsi aynı ligden (benim tercihim sert ve mücadeleci olduğu için İtalya ligi) ve Brezilyalı oyuncu tercihim olurdu. Geçmiş yıllardaki Fenerbahçe ve bizim ligin muadili Ukrayna'dan Shaktar örneklerinde olduğu gibi. Ve yine mümkünse Portekizli de olmasın yeni transferler. Ve yine mümkünse yerli transfer yapılmasın eğer adam çok üst düzey değil ise. Boşuna Anadolu takımları zengin ediliyor durmadan. Onların yerine altyapıdakilere verilecek şans ile her sene bir adam girse takıma yeterli. Sonuçta bu prensiplerle kurulacak takım, bizim gibi sadece sertlik ve mücadele, oynatmama üzerine taktiklerle yönetilen takımlarla dolu kalitesiz bir ligde, iyi çalıştırılma ile fark yaratır diye düşünüyorum.
1 yorum:
Slot Pulsa Terbaik
Agen Togel Online
Slot Dana 2022
RTP PAY4D
Yorum Gönder