3 Mayıs 2010 Pazartesi

nerden çıktı

bayram değil seyran değil, durup dururken böyle bir yazı yazılır mı diyebilirsiniz.evet takım moralli kendi maçlarını alırsa şampiyon,kupada bir tek final kalmış 30 senedir beklanan kupa için....evet görüntü net ve güzel....ama fenerliler haricinde kime sorsanız başarı şaibeli, aziz başkan hakem soyunma odasını bastı ve sonuçlar gelmeye başladı.(ama kimse bilmez ki milletin gözündeki mağdur takım bjk’nin en muzdarip olduğu senelerden bile çok canı yanmış ama yazan ve gösteren yok maalesef).

işte bunlara mahal bırakmamak, herkesin sempati şampiyonu olmak, çok güzel oyun oynamak(tıpkı barcelona gibi, en azından türkiye şartlarında) ve şampiyonluğu haftalar öncesinden ilan etmek için plan program gerekir diye düşünüyorum.

bunun için önümüzde örnek çok.hangi blogcuya sorsanız, hatta sokatan herhangi bir taraftara sorsanız bile çok kolay cevap verir bu konuda.

örnek 1-barcelona.oynattığı yerli oyuncuların hepsi alt yapıdan.adamlar küçük yaş gruplarında bile aynı sistemi oynuyorlar. örnek 2-porto ucuza aldığı yetenekli, genç,yabancı oyuncuları transfer edip başarılı oluyorlar ve gözlerin kırpmadan da satıyorlar. örnek 3-b.münih almanya piyasasındaki, kendilerinde oynamayan, mevkilerinde en iyi futbolcuları kimseye kaptırmıyorlar. tabi örnekler istenildiği kadar çoğaltılabilir. lyon, psv, olimpiyakos vb... çünkü bu takımlar son 15 yılda liglerine damga vurmuş ve hatta Avrupa da söz sahibi olmuş takımlar. tabi karar vermek gerekir. Bunların yanında chealse, inter gibi takımların yaptıkları da olabilir. en iyi futbolcu ve hocalara bi dünya para ver. hemen başarı iste.ama bu takımlar bile kalıcı başarı için ikinci adımı atmaları gerekiyor ki hüsrana uğramasınlar. Buda sistemden geçiyor.
işte buradan Fenerbahçe’ye çıkarılacak pay ne olmalıdır acaba.tabi yazacağım her şey bence.eğer başkan olsam ne yapardım:)
öncelikli olarak ekip ve en önemli parçaları yöneticiler....mümkünse basına hiç konuşmayacaklar, hatta tv'ye bile çıkmayacaklar, kendi reklamlarının peşinde koşmayacaklar.böylece zaten sevmeyen medyaya koz verilmemiş olacak ve antipatiklik artmamış olacak. Bu en önemli şeylerin başında bence. Sportif başarı hemen gelmese bile sempati artar ve taraftar sayısı artar.
Sempati için yurt çapında sosyal projeler. Sonuçta dernekler yasasına tabi bir kurum ve topluma faydalı olması gereken bir kurum fenerbahçe, taraftarını sevindirmesinin yanında.

sonrası takımı çalıştıracak olan teknik ekip.iyi bir hoca ve yardımcı hoca, fizyoterapist, doktor, psikolog vs....çok iyi araştırıp yönetim ve seçilen hoca ile birlikte oluşturulmalı ve bu ekip A takımdan, minik takıma kadar ilgilenmeli.bu arada aklıma gelmişken bütün yaş grubu takımlar samandıra'da toplanmalı ki minik futbolcular, abilerini görüp havayı solusunlar.ayrıca şöyle enteresan bir fikrim var.örneğin defans konusunda uzman italyanlar ise teknik ekibe italyan bir defans uzmanı, pas konusunda hollanda ekolü en iyi ise bir uzman hollandalı.dayanıklılık, disiplinli oyun denince almanlar ise bir uzman alman, bireysel yetenekleri geliştirmek konusunda brezilyalılar ise ekibe bir uzman brezilyalı vs. uzatılabilir.ve haftanın gün ve saatlerini planlayarak bu adamlar bütün bildiklerini aktarsınlar bütün yaş gruplarındaki sporculara .ve hocaya da helva yapmak kalsın.
Ayrıca fenerbahçe’nin içersinden çıkıp efsane olmuş adamlardan mutlaka yaralanmalı, bi zahmet fb tv’de yalandan, yandaş medya gibi konuşturmak yerine, takıma yaralı olma fırsatı verilsin. Ama bu kafayla gidilirse onlar bile bulunamayacak. Çünkü efsane diyebileceğimiz futbolcu çıkmayacak.

Şimdi gelelim bugünkü fenere. daum ve koch bunun için uygun mudur? Önümüzdeki seneden itibaren en başta dediğimiz takımlar gibi içerde dışarıda yenilmez armada olacak takım bu kişilerle oluşturulabilir mi? evet soru işareti var, fakat bişey daha var ki daum'un kafası çalışır ve futbolu bilir. sadece köln’ün başındayken daha defansif anlayışa bürünmüş. biraz silkelenmesi gerekir hücum futbolu konusunda. ekip çalışmasında da biraz zayıf ama yukarıdan aziz başkan baskısı gelirse herhalde o konuda halledilebilir.
Evet bence daum ile yola devam edilebilir. Geriye takım kalıyor bir tek. Takım kurmak için para. Para için endüstriyel futbol, taraftar, bilet, fenerium vs....tabi taraftarın para vermesi için başar. Başarı için öncelikle nakit para ve yatırım. Yöneticiler pamuk eller cebe. Hem zengin, hem taraftar, hem yönetici olmak mutlaka kolay değildir. ama başarının sonundaki hazzı en çok siz yaşayın ve gariban taraftarı güldürün. İşi ehline bırakın, yapın güzel transferler ve oturun erkek ve bayan voleybolcuların maçlarındaki gibi izleyin maçları keyifli bir şekilde. Ondan sonra yavaş yavaş sistemi de devreye alın tabi. Altyapı filan…
Bence transfer nasıl yapılmalı onu da daha sonra anlatayım. okuyan olursa tabi:)

Hiç yorum yok: